Avusturya’nın güneyindeki Güßing adlı küçük kasaba, bundan 30 yıl önce sıradan bir tarım köyüyken bugün “dünyanın kendine yeten köyü” unvanını taşıyor.
1990’larda fosil yakıtlara ve dış enerjiye olan bağımlılığını sona erdiren köy, bugün tamamen yenilenebilir enerjiyle yaşıyor. Kasabadaki evlerin çatılarında güneş panelleri, çevresinde biyokütle enerji santralleri ve rüzgar türbinleri bulunuyor. Bölge sakinleri evlerinin elektriğini bu kaynaklardan sağlarken, fazlasını da ulusal şebekeye satarak gelir elde ediyor.
KENDİ PARASINI BASAN KÖY
Güßing sadece enerji konusunda değil, ekonomide de bağımsız. Köy, yerel ekonomiyi canlı tutmak için kendi para birimini geliştirdi. Bu yerel para yalnızca kasaba sınırları içinde geçerli. Kasaba halkı market alışverişinden otobüs biletine kadar hemen her şeyi bu parayla ödüyor.
Bu sistem sayesinde paranın kasaba dışına çıkması engelleniyor ve ekonomik döngü kendi içinde sağlanıyor.
YEMEK DE SU DA KENDİ KAYNAĞINDAN
Köydeki tarım arazilerinde organik yöntemlerle sebze, meyve ve tahıl yetiştiriliyor. Yerel üreticiler pestisit ve kimyasal kullanmadan tamamen doğal üretim yapıyor.
Ayrıca köydeki küçük göletler ve su filtreleme sistemleri sayesinde su ihtiyacı da tamamen yerel kaynaklardan karşılanıyor. Bu sistem sadece çevre dostu değil, aynı zamanda kriz anlarında tam gıda güvenliği sağlıyor.
TÜM DÜNYA ONLARDAN ÖĞRENİYOR
Bugün Güßing, dünyanın dört bir yanından gelen araştırmacıların, belediye başkanlarının ve çevre aktivisitlerinin örnek aldığı bir model haline geldi. Birleşmiş Milletler (BM), köyü “sürdürülebilir kalkınma örneği” olarak gösteriyor.
Köyün belediye başkanı Johann Stingl şöyle diyor:
“Biz sadece çevreyi değil, ekonomiyi de koruduk. Dışa bağımlı olmak yerine kendi geleceğimizi inşa ettik.”
