Halil İlhan, Altınordu ilçesinde 1962 yılında eşi Zekiye İlhan ile birlikte gözlükçü dükkanı açtı. Eşi Zekiye İlhan ile birlikte yaklaşık 40 yıl iş yerini çalıştıran Halil İlhan, 2002 yılında hac vazifesini yaparken hayatını kaybetti.
2002 YILINDAN BU YANA İŞYERİNİ BEKLİYOR
Bunun üzerine gözlükçü dükkanını eşi Zekiye İlhan devam ettirmeye karar verdi. 1962 yılından bu yana eşi ile birlikte çalıştırdığı, 2002 yılından bu yana ise kendi başına yürüttüğü iş yerini her gün açan ve çalışmasını sürdüren 87 yaşındaki Zekiye İlhan, maddi olarak beklentisinin olmadığını, manevi olarak dükkanın ayakta durmasını istediğini söyledi.
2 OĞLU VE EŞİNİ KAYBETTİ, HAYATA KÜSMEDİ
Zekiye İlhan, eşinden sonra zaman içerisinde 2 oğlunu da kaybettiğini belirterek, “Eşim Ankara’da elektrik mühendisiydi, 1960 yılında ağabeyi vefat edince buraya geldik ve iş yerlerini büyüttük. Çok fazla dükkanımız vardı. Eşimle sürekli olarak beraber çalışırdık. 2002 yılında Hac vazifesi için gittik ve orada vefat etti. Ben burada kendim kaldım ve oğullarım ile birlikte bir süre devam ettirdik. Büyük oğlum babasından sonra kalp krizinden vefat etti, küçüğü de paraşüt kazasında kaybettim” ifadelerine yer verdi.
“EŞİM İSTEMİŞTİ, BURAYI AYAKTA TUTMAK İÇİN HER ŞEYİ YAPARIM”
“Her şeyim bitti ama ben iş kendimizin olduğu için bırakmadım” diyen Zekiye İlhan, “Burayı ayakta tutmak için her şeye katlanıyorum. Eşim bana ‘Hanım, hangimiz geri kalırsa burası devam edecek’ diyordu, onun sözünü yerine getirmek beni çok mutlu ediyor” diye konuştu.
“20 YILDIR 2 KAPIM VAR; BİRİSİ EV, DİĞERİ DÜKKAN”
87 yaşındaki Zekiye İlhan, şunları söyledi:
“20 yıldır hayatımda 2 tane kapı var; birisi evin, diğeri ise dükkanın, diğerleri kapandı. Akşam evde, gündüzleri de buradayım. Daha çok optik üzerine iş yapıyoruz. Burada çalışanımız var. Ben daha çok idare konusuna, o ise müşteri konusuna bakıyor. Çalışmaya devam ediyorum. Dükkan yeter ki hayatta dursun, ben her şeyi yapmaya hazırım. Önceden herkes eşimi tanırdı, ülke genelinde tanınırdı, o ismi yaşatabilmek benim en büyük amacım. Maddiyata düşkün değilim, burada para için durmuyorum, yüzüm ak, boynum bükük dursun. Ben burada her şeye razıyım. Yüzümün akı ile burada çalışıyoruz.”